Her geçen gün insanlıktan uzaklaştığımız haberler alıyoruz.
Normalleşmeye başladı bizler için bu haberler. Daha da acısı insanlık dışı vahşetlerin bazılarının kolluk güçleri tarafından yapılması.
Bizler kime güveniyoruz diyerek psikolojimiz bozuluyor.
Bugün 20.08.2020 de sabah 9.00 civarında Kurtuluş Mh. Süleyman Seba Caddesinde bir köpek öldürüldü. Belki de tek suçu oradan geçmekti. Sivil polis olduğu söylenen biri, köpeğin kendisine saldırdığını iddia ederek köpeğe ateş ediyor. İşlek bir caddede gündüz vakti silah kullanmak bu kadar kolay maalesef. Köpeğin doğasında havlamak var. Havladı diye öldürülmeyi hak etmiyor sanırım.
Belki de o can orda olmasaydı insan dediğimiz canlı hedef olacaktı. Belki de o can, başkası zarar görmesin diye kendini hedef etti. Hayvanların hisleri kuvvetlidir.
Herkes dinden imandan bahseder cennet cehennem der ama Allah’ın sessiz kullarına en cok onlar eziyet etmekten zevk alır.
Efelerdeki katledilen canın haberi gelince hemen olay yerine gittim. Köpeği öldüren şahıs, apar topar araca bindirilip, uzaklaştırılmış. (Görmedim. Görenler üstü başı gayet temizdi dediler.)
Linç edilmekten kurtarmak içindir. Normal.
Vahşete tepki veren esnafa, maskeniz nerde ceza yazarız demek, kimliklerini sormak normal bir tepki mi?
İnsan Polis Meslektaşını tutup tarafmı oluyor diye sormadan edemiyor.
Haksızlığa göz yummak uğruna olduğu zaman güveni sarsıyor. Bizlerin psikoljisi ne olacak?
Bakkala çarşıya giderken acaba vurulacak mıyız endişesi ile mi yaşayalım?
Bizler kolluk kuvvetlerine güvenmeyeceksek kimlere güveneceğiz?
Ya silah arkadaşları?
Gözünü kırpmadan durup dururken bir canı rahatça öldürebilen kişiye nasıl güvenebilirler?
Köpek havladı diye silaha davranacak kadar düşünme yeteneği kaybolmuşsa, tehlike büyük. Silahı bu kadar rahat kullanan kişinin yanında kimsenin güvenliği yok demektir bence.
Emniyet camiasında büyüyen biri olarak, bugünkü olay bence emniyet camiasına kara leke. Gerek olay gerekse olay sonrası yaklaşımlar emniyet camiasına güven sarstı. Sonucun takipcisi olacağız.
Olay yerinde hayvan polisi de vardı. Ama hayvana müdahale edebilecek veteriner yoktu sanki. Hayvan yaralı olsaydı ne olacaktı?
Olay yerinde ilk müdahale nasıl olacaktı? Kurtarılabilirmiydi?
Veteriner hekimlerimizin tepkisini de merak ediyorum.
Aydında Kısırlaştırılmaya destek verilmediği aşikar. Sokak hayvanlarının cinayete kurban gitmesine veteriner hekimlerimizin Meslek Örgütleri tepki vermezse, bu cinayetleri destekledikleri anlamına gelir bence.
Bu tür cinayetlerin kanunda cezası yok gibi. Bizlerin psikolojisini bozmak dışında bir şey olmuyor. Sokağa mı çıkmayalım?
İnsan olmaktan mı vazgeçelim?
Bugün göz yumduğumuz haksızlık, yarın bizi bulur.
Sevgi dolu, sağlıklı, adaletli, güzel günler…
Arzu ÖZER
AKTİVİST